Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Avrupa Birliği-Orta Asya Zirvesi'nin sonucunda yayımlanan ve Türki devletlerin de imza attığı Ortak Deklarasyon’un, KKTC'nin tanınmaması gerektiğini vurgulayan 541 ve 550 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararlarına güçlü bağlılık, egemenliğe ve toprak bütünlüğüne atıfla teyit ettiğine dikkat çekti.
Konuyla ilgili kişisel sosyal medya hesabından açıklama yapan CTP Genel Başkanı Erhürman, “Esas mesele birkaç yıldır Türk Devletleri Teşkilatı'na gözlemci üyeliği bir uluslararası başarı hikayesi olarak anlatan ve daimi üyeliğin ve tanınmanın kapının arkasında olduğunu imleyerek bunu iki devletli çözüm tezinin merkezine oturtan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'dan henüz bu konuda tıs çıkmamış olması” dedi.
Erhürman, ülkede yaratılan suni gündeme işaret ederek, “Susanlar susacak ama herkes Kıbrıs'ı, bizi konuşurken, kimse bizi, bu topraklardaki varlığımızı, çözümü, dünyayla buluşma kararlılığımızı ve bizi konuşmaktan, bunları savunmaktan, bunlar için çalışmaktan alıkoyamayacak” ifadelerini kullandı.
Açıklama şu şekilde:
“Türkiye'de bütün televizyonlarda Kıbrıs konuşuluyor, ‘biz’ konuşuluyoruz.
Avrupa Birliği-Orta Asya Zirvesi'nin sonucunda bir Ortak Deklarasyon yayımlandı. Bu Deklarasyona, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Avrupa Birliği imza attı. Deklarasyon'da, KKTC'nin tanınmaması gerektiğini vurgulayan 541 ve 550 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararlarına güçlü bağlılık, egemenliğe ve toprak bütünlüğüne atıfla teyit ediliyor.
Sn. Erhan Arıklı, Meclis'te, bunun ilgili devletlerin (en azından Kırgızistan'ın) bu kararların neyle ilgili olduklarını bilmemesiyle ilgili olduğunu söylüyor.
Oysa en azından Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan zaten kısa bir süre önce "Kıbrıs Cumhuriyeti"ne büyükelçi görevlendirdiklerini açıkladılar. Dolayısıyla onların 541 ve 550'yi bilmemeleri zaten mümkün değil.
Kırgızistan ve Tacikistan ise Sn. Arıklı'ya göre, imzaladıkları metnin neden/nereden bahsettiğini bilmeyecek kadar ‘gayriciddi devletler’ demek ki!
Neyse, esas mesele bu değil. Esas mesele birkaç yıldır Türk Devletleri Teşkilatı'na gözlemci üyeliği bir uluslararası başarı hikayesi olarak anlatan ve daimi üyeliğin ve tanınmanın kapının arkasında olduğunu imleyerek bunu iki devletli çözüm tezinin merkezine oturtan Sn. Tatar'dan henüz bu konuda tıs çıkmamış olması.
Türkiye televizyonlarında gündem Kıbrıs ve bu anlattıklarım. Bizde ise UBP Parti Meclisi kararını kaleme alanların da dedikleri gibi oluşturulan ‘suni gündem’ bu tip gerçek gündemleri örtüp bastırmak için gayet elverişli bulunmuş belli ki!
Susanlar susacak ama herkes Kıbrıs'ı, bizi konuşurken, kimse bizi, bu topraklardaki varlığımızı, çözümü, dünyayla buluşma kararlılığımızı ve bizi konuşmaktan, bunları savunmaktan, bunlar için çalışmaktan alıkoyamayacak.”