Kathimerini'ye göre Hristodulidis'in Biden'a sunduğu Kıbrıs Cumhuriyeti'nin NATO üyeliği için yol haritası, vetoyu aşmak için Türkiye-AB yakınlaşmasına her türlü desteği öngörüyor, silah ve askeri yatırım talep ettiği ABD'yi üslerine buyur ediyor.

İsrail'in Gazze-Lübnan savaşları ve Donald Trump'ın ABD başkanlığının Ortadoğu'da haritaları değiştireceği spekülasyonları eşliğinde Kıbrıs'ın güneyi askerileştirilirken, Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis'in ABD Başkanı Joe Biden'a NATO üyeliği için Türkiye engelini aşmaya yönelik plan sunduğu iddia edildi. Hristodulidis'in kendisini ekim sonunda Beyaz Saray'da ağırlayan Biden'a sunduğu birbirine bağlı çok aşamalı yol haritasının, ABD'nin Kıbrıs-Cumhuriyeti'ni silahlandırması ve askerileştirmesine koşut Türkiye-AB yakınlaşması öngördüğü öne sürüldü.

ÖNCE BİDEN'LA, SONRA ERDOĞAN'LA GÖRÜŞTÜ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kasım başında Macaristandaki Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesinin kulisinde Hristodulidis'le biraraya gelmişti. Bu, bir Türkiye cumhurbaşkanının 1974 'Barış Harekatı'ndan bu yana bir Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ile ilk görüşmesi olması bakımından "tarihi" nitelikteydi. Kıbrıs Cumhuriyeti'nin önündeki en önemli engel, Türkiye'nin vetosu.

'BİDEN YÖNETİMİNDEN OLUMLU YANIT: KAZAN-KAZAN OLUR'

Yunan gazetesi Kathimerini'ye göre Hristodulidis'in Biden'a sunduğu Kıbrıs Cumhuriyeti'nin NATO'ya gelecekteki entegrasyonu planı, Washington'dan olumlu yanıt aldı. Biden'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, böyle bir gelişmenin yaratabileceği önemli fırsatları vurgulayarak "kazan-kazan" olacağını söyledi.

TIRMANILACAK BASAMAKLAR: NATO İLE İLİŞKİYİ KURUMSALLAŞTIRMAK

Haberde şu bilgilere yer verildi: "Bu, ABD yetkililerinin Hristodulidis'in Kıbrıs'ın hızla değişen küresel manzaradaki rolüne ilişkin vizyonunu dile getirdiğini ilk duyuşları değildi. İlk görüşmeler, görevden ayrılmasından önce eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland ile gerçekleşti ve ardından yaz aylarında kıdemli bir Pentagon yetkilisiyle görüşme yapıldı. Ancak planın 30 Ekim'deki resmi sunumu, politik olarak olgun bir girişime dönüştüğünün işaretiydi. Hristodulidis, Washington ziyaretinin ardından, Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesi sırasında NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile planı ele aldı."

Habere göre "planın temel hedeflerinden biri, tam üyeliğe doğru bir basamak taşı olarak görülen bir organizasyona katılarak Kıbrıs Cumhuriyeti'nin NATO ile ilişkisini kurumsallaştırmak. Ancak bu adım, Kıbrıs sorunu konusunda ilerleme ve AB-Türkiye ilişkilerinin iyileştirilmesi dahil olmak üzere bir dizi önkoşul niteliğinde gelişmeye bağlı. Bu alanlardaki olumlu sonuçlar, Ankara için halihazırda Kıbrıs Cumhuriyeti'nin vetosu tarafından engellenen Avrupa örgütlerine ve kaynaklarına erişim gibi önemli faydaların kilidini açabilir. Bu girişimin başarısı, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin desteklemeye hazır olduğu çok düzeyli uluslararası işbirliğini gerektirecek.

'ABD SİLAH AMBARGOSUNDAN MUAFİYET SÜRESİNE UZATMA'

Diplomatik çerçevenin yanısıra, Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı potansiyel NATO özlemlerini desteklemek için ABD'den üç stratejik talepte bulundu.

İlkin, Kıbrıs Cumhuriyeti, ABD silah ambargosundan muafiyetin yıllık yenilenmesini en az 3-5 yıl süren daha uzun vadeli düzenlemeye dönüştürmeyi istiyor. Biden, bu "makul" talebi ele almak için Kongre'ye danışma sözü verdi. Senatör Cory Booker tarafından önerilen ve bu düzenlemeyi kolaylaştırmayı amaçlayan bir değişiklik, yıl sonuna kadar ABD savunma bütçesine (NDAA) dahil edilebilir.

'ULUSAL MUHAFIZLARA ABD ASKERİ EĞİTİMİNİN ÇAPININ GENİŞLETİLMESİ'

İkinci olarak, Kıbrıs Cumhuriyeti, Ulusal Muhafız Ordusu subaylarına ABD askeri akademilerinde sunulan eğitim pozisyonlarının sayısının artırılmasını talep etti. Bu talep, beş ABD kurumundan ikisinin dört yıllık askeri kurslar sunmasına yönelik yakın zamanda resmileştirilen bir programa dayanıyor. Biden yönetimi, askeri eğitimin çapını genişletmeyi karşılıklı olarak faydalı bir gelişme görerek olumlu yanıt verdi.

ABD'NİN GÖZÜ BAF'TAKİ ANDREAS PAPANDREU HAVA ÜSSÜ'NDE

Üçüncü olarak, Kıbrıs Cumhuriyeti, NATO standartlarını karşılamak için askeri yeteneklerini yükseltmek üzere ABD'den yardım talep etti. Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ABD güçlerine hizmet veren limanlar, havaalanları ve askeri tesisler de dahil olmak üzere önemli bir altyapıya sahip olmasından etkilenen Washington, bunların uzun vadeli bölgesel strateji için hayati önem taşıdığı değerlendirmesini yaptı. Ek gelişmeler, Kıbrıs Cumhuriyeti'ne yabancı satış programları aracılığıyla ücretsiz savunma ekipmanı ve malzemeleri verme olasılığını bile içerebilir.

Stratejik çıkarlar açısından anahtar alanlardan biri, ABD'nin dikkatini potansiyel kalıcı askeri varlık oluşturmak açısından çeken Baf uluslararası havaalanı yakınındaki Andreas Papandreu Hava Üssü. Ancak, mevcut yabancı konuşlandırmalar nedeniyle oluşan mekansal kısıtlamalar şu anda böyle bir düzenlemeyi engelliyor. Kıbrıs Cumhuriyeti, üssü genişletmek ve ABD standartlarını karşılaması, ABD personelini kalıcı barındırmasını sağlamak için Washington'dan mali yardım almaya hazır.

ABD SENATOSU HEYETİ: MUAZZAM STRATEJİK ÖNEME SAHİP

ABD Kongresi'nin kritik komisyonlarında nüfuz sahibi üst düzey senatörlerden oluşan bir heyetin ekim ayındaki ziyareti, üsse stratejik ilginin altını çizdi. Kıbrıs Cumhuriyeti'nin tesislerini değerlendiren heyet, Andreas Papandreu Hava Üssü'nü 'muazzam stratejik öneme sahip' olarak tanımladı."

Nitekim ziyaretin ardından, ABD'nin Mari’deki Evangelos Florakis Deniz Üssü'ne helikopter üssü inşa ettiği haberleri patlak vermişti. Yani Washington da Kıbrıs Cumhuriyeti'nden Ulusal Muhafız Ordusu'nun hava ve deniz üsleri gibi altyapılarını kullanmayı, buradaki varlığını kalıcılaştırmayı talep ediyor.

'TRUMP EKİBİYLE TEMAS KURULDU, RUBİO'DAN BEKLENTİ BÜYÜK'

Kathimerini'ye göre "Kıbrıs'ın ABD stratejisindeki artan rolü", Donald Trump'ın seçim zaferinin ardından Hristodulidis'in Kongre'deki Cumhuriyetçi çoğunluğun kilit isimleriyle yaptığı görüşmelerde de yansıtıldı. Trump'ın ekibine yakın senatörlerle yapılan telefon görüşmelerinde, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bölgedeki stratejik rolünü güçlendirme niyetine dair güvenceler verildi. Bir senatör, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni "bölgede istediklerimizi başarmak için güvenebileceğimiz ülke" olarak tanımladı. Dahası, Trump'ın dışişleri bakanı adayı Marco Rubio'nun "jeopolitik dinamikler konusunda derin anlayışa sahip olduğu ve İsrail-Yunanistan-Kıbrıs Cumhuriyeti üçlü ortaklığıyla işbirliğini güçlendirmeyi planladığı" söyleniyor.

'TÜM BÖLGE İÇİN DÖNÜŞTÜRÜCÜ BİR FIRSAT'

Haberin sonunda şu yoruma yer verildi: "Kıbrıs Cumhuriyeti hükümeti, potansiyel NATO üyeliği peşinde koşarken hem içerde hem de uluslararası alanda önemli zorluklar ve güçlü muhalefetle karşılaşabileceğinin tamamen bilincinde. Ancak Washington ve Lefkoşa'daki yetkililer, bu tartışmayı başlatmanın -uzun süredir devam eden tabuları yıkmanın- kritik bir adım olduğu konusunda hemfikir. Bu gelişme, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Batı güvenlik çerçeveleriyle uyum sağlama konusundaki sarsılmaz kararlılığını vurguluyor; bu hareket yalnızca Kıbrıs Cumhuriyeti'ne değil, NATO ve ABD'ye de fayda sağlıyor. Hristodulidis'in vizyonu, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni Doğu Akdeniz'deki stratejik coğrafyasını değerlendirerek ve geleceğini Batı ile uyumlu hale getirerek önemli bir oyuncu olarak konumlandırıyor. Önünde önemli zorluklar olsa da, ABD ve NATO çıkarlarıyla bu stratejik uyum, Kıbrıs Cumhuriyeti ve genel olarak tüm bölge için dönüştürücü bir fırsat sunuyor."