Diyarbakır'da 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan, 100 kişinin hayatını kaybettiği, 32 kişinin yaralandığı Hisami Apartmanı'na ilişkin tutuklu sanıklar 2 müteahhit ve 2 arsa sahibine verilen 17 yıl 6'şar ay hapis cezasıyla ilgili gerekçeli karar hazırlandı.

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 24 Eylül'deki karar duruşmasında, tutuklu müteahhitler Mehmet Ali Korkut ve Mehmet Meşe ile arsa sahipleri Nurettin Özcan ve Ahmet Özcan hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan verilen hapis cezası ile gerekçeli karar yazıldı.

Gerekçeli kararda, sanıklar ve depremde ölenlerin yakınları ile tanıkların soruşturma ve dava aşamasındaki ifadelerine yer verildi.

Bilirkişi raporunun da aktarıldığı kararda, "Hisami Apartmanı'nın ruhsatsız ve projesiz inşa edilmesi, malzeme özelliklerindeki yetersizlikler, uygulama ve işçilik hataları, binanın denetimsiz yapılmış olması ve kontrolsüz şekilde kolonlarda mantolama yapılarak taşıyıcı sisteme müdahale edilmesi nedeniyle yıkılmış olduğu görüşüne varılmıştır." tespitinde bulunuldu.

Binanın ruhsatsız ve projesiz yapıldığının tüm sanıklar tarafından bilindiği belirtilen kararda, şu ifadeler yer aldı:

"Sanıklar her ne kadar üzerlerine atılı suçlamayı kabul etmemiş olsalar da söz konusu binanın temellerinin, zemin üstü dükkan ve 8 kat olarak sanıklar Mehmet Ali Korkut ve Mehmet Meşe tarafından belli bir aşamaya kadar birlikte yapıldığı her iki sanığın kısmen ortak beyanlarıyla anlaşılmıştır. Sanıklar Nurettin Özcan ve Ahmet Özcan tarafından bina tamamlanarak teslim edildiği süreçte binanın bazı kolonlarına projesiz, ruhsatsız ve denetimsiz mantolama yapılarak taşıyıcı sisteme müdahale ettikleri, yıkılan binada tüm sanıkların ortak kusurlu oldukları kabul edilmiştir."

Kararın değerlendirme ve sonuç kısmında şunlar kaydedildi:

"6 Şubat 2023'teki depremde yıkılan Hisami Apartmanı'nda 100 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 32 vatandaşımız yaralanmıştır. Söz konusu binanın 4 sanık tarafından kaçak, projesiz ve ruhsatsız yapıldığı, binanın yapım aşamasında kullanılan malzemelerin yetersiz olduğu, malzeme özelliklerindeki yetersizlikler, uygulama ve işçilik hataları, binanın denetimsiz olarak yapılmış olması ve kontrolsüz bir şekilde kolonlarda mantolama yapılarak taşıyıcı sisteme müdahale edilmesi nedenleri ile yıkıldığı anlaşılmıştır. Sanıkların tüm bunları bildikleri veya bilecek durumda oldukları halde binayı tamamlayarak kat sahiplerine teslim etmeleri karşısında 4 sanığın da yıkılan binada asli kusurlu oldukları mahkememizce kabul edilmiştir. Ruhsatsız ve projesiz olması karşısında sanıkların eylemlerinin sonuçlarını ön gördüğü halde gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek Hisami Apartmanı'nın normal bir binada olması gereken şartları taşımadığı, sanıkların bilinçli taksir ile hareket ettiği mahkememizce kabul edilmiştir."

Kararda, sanık Meşe'nin, mahkemece yapılan gözlemde sağ el parmaklarını kullanamadığı, sol ayağı ile de yürümede zorluğu çektiği ve geçen yıl 6 Şubat'ta yaşanan depremde enkaz altında kaldığı, bu sebepten ötürü tedavi gördüğü hususu ile avukatının sunmuş olduğu doktor raporu ve tutuklulukta geçen süre de dikkate alınarak tahliyesine karar verildiği belirtildi.

Mahkeme heyeti, 24 Eylül'deki duruşmada oy birliğiyle alınan kararda 4 sanığın "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 17 yıl 6'şar ay hapisle cezalandırılmasına, bir kişinin de isnat edilen suçtan tahliyesine hükmetmişti.