Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman konuk oldu.
Erhürman, “Ben yalnızca CTP’nin değil, halkın Cumhurbaşkanı adayıyım” Erhürman, partisinin kurultayında yeniden genel başkan seçilerek Cumhurbaşkanı adayı ilan edilmesinin ardından, bu görevi yalnızca partisi adına değil, tüm halk adına üstlendiğini vurguladı:
“Ben kendimi sadece CTP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak görmüyorum. Bu ülkede birlikte kazanmak ve birlikte yönetmek istiyoruz. Bu anlayışla halkın Cumhurbaşkanı adayıyım.” Seçim kampanyasını siyasi propaganda havasına büründürmeden, ülkenin gerçek sorunlarına odaklanarak yürütmek istediklerini ifade eden Erhürman, halkın boğulduğu ekonomik ve sosyal sorunlara çözüm üretmek gerektiğini belirtti.
"Toplumu bölmeye yönelik bir kurgu"
Erhürman, son dönemin en tartışmalı konularından biri olan başörtüsü krizine de açık bir dille tepki gösterdi. “Bu mesele tamamen yapay bir krizdir. Tüzük değişikliğiyle yaratılan sorun, çocukların eğitim hakkını engelliyor. Bekirpaşa Lisesi’nde bir sınıfın tamamı eğitim alamıyor. Hem başörtülü öğrenciler hem de diğerleri mağdur. Bu, sadece bir yönetim zafiyeti değil, aynı zamanda toplumu bölmeye yönelik bir kurgudur.” Ulusal Birlik Partisi’nin bile bu krizin “yapay bir sorun” olduğunu kabul ettiğini hatırlatan Erhürman, eğitim gibi hassas bir alanda bu tür adımların gece yarısı tüzük değişiklikleriyle yapılamayacağını vurguladı. “Seçim öncesi toplumun kutuplaştırılmasına izin vermeyeceğiz” Erhürman, yaşanan krizin arka planında toplumun ayrıştırılması çabasının bulunduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Bu mesele başörtüsünden değil, insanların doğduğu yer üzerinden ayrıştırılmasından ibaret. Kimseyi annesinin babasının nerede doğduğuna göre ayırt edemezsiniz. Bu ülkede yaşayan herkes Kıbrıs Türk halkının parçasıdır. Biz buna asla izin vermeyeceğiz.” “Bu seçim fikirlerin ve çözüm yollarının yarışacağı bir seçim olmalı” Kıbrıs meselesine ilişkin değerlendirmelerinde ise Erhürman, mevcut statükonun sürdürülemez olduğunu belirterek federasyon temelinde çözümden yana olduklarını yineledi: “Bu seçim, şahısların değil, iki farklı vizyonun yarıştığı bir seçim olacak. Bir yanda çözüm ve federal vizyon var, diğer yanda çözümsüzlüğü çözüm gören bir anlayış.” Erhürman, Türkiye ile eşgüdüm içinde çözüm iradesini masaya koymaya hazır olduğunu ifade ederek, Kıbrıs Rum lideri Hristodulidis'e de mesaj verdi: “Ekim sonrası masada Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesini bulacaksınız. BM’nin 540 ve 550 sayılı kararlarının, dönüşümlü başkanlık ve siyasi eşitliğin tartışma konusu dahi yapılamayacağını herkes bilmeli.” “Cumhurbaşkanlığı partizanlığın değil, tarafsızlığın makamıdır” Erhürman, Cumhurbaşkanlığı vizyonunu anlatırken, bu makamın tarafsız ve birleştirici bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı: “Cumhurbaşkanlığı bir siyasi partinin karargâhı olamaz. Herkese eşit mesafede durmalı ve toplumsal birliği temsil etmelidir. Hangi partiye oy vermiş olursa olsun, bu halkın yetişmiş tüm insan kaynağıyla birlikte yöneteceğiz.” Danışmanlık sisteminin liyakat temelli olacağını vurgulayan Erhürman, eğitim, sağlık, ekonomi gibi alanlarda uzman kişilerle çalışacaklarını, hiçbir partizan kayırmacılığa izin vermeyeceğini belirtti. “Cumhuriyet Güvenlik Kurulu neden toplanmadı?” Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde güvenlik konularını da öncelikli gündemine alacağını belirten Erhürman, dört buçuk yıldır toplanmayan Cumhuriyet Güvenlik Kurulu’nu örnek gösterdi: “Uyuşturucu, çocuk istismarı, kara para gibi tehditler varken Cumhuriyet Güvenlik Kurulu’nun toplanmaması kabul edilemez. Bu kurulun aktif şekilde çalışmasını sağlayacağım.” “Liyakatı savunacağım, üçlü kararname keyfiyetine son vereceğim” Programda devlet kadrolarındaki liyakat sorununa da değinen Erhürman, üçlü kararname sistemine net bir tavır koydu: “Üçlü kararnamelerde üçüncü imza bana aitse, o imzayı liyakat dışında bir anlayışla atmayacağım. Partizanlık değil, ehliyet ve bilgi kazanacak.” Daha köklü çözüm olarak, özellikle teknik daire müdürlüklerinin siyasi atama olmaktan çıkarılması gerektiğini ifade etti ve bu yönde yasal değişiklik için hükümetle çalışmaya açık olduğunu söyledi. “Sorunları kamuoyunda değil, çözüm masasında konuşacağım” Cumhurbaşkanlığı sürecinde hükümetle sürtüşme değil, uyum ve diplomasi öncelikli bir ilişki kuracağını belirten Erhürman: “Çatışmak için değil, çözüm üretmek için adayım. Kamuoyu önünde polemikle değil, arka planda diplomasiyle yürütülecek bir ilişkiyi savunuyorum. Bu ciddiyet gerektiren bir görevdir.”