Kış soğuklarına karşı stratejiler geliştiren hayvanlar söz konusu olduğunda en ilginç örneklerin başında örümcekler geliyor. Kurt örümceği gibi yerde yaşayan örümcek türlerinin birçoğu kış aylarını toprak altındaki tünellerde, yaprak yığınlarının altında ya da kütüklerin içinde geçiriyor.
Ohio'da bulunan Cincinnati Üniversitesi'nde örümcek uzmanı olarak görev yapan davranışsal ekolog George Uetz, "Yüzeydeki donmuş kar ya da buz katmanının sıcaklığıyla yüzeyin 5-6 santimetre altındaki sıcaklık arasında şaşırtıcı derece büyük farklar vardır. Kış aylarında örümceklerin ve böceklerin çoğu bu 'kar altı' ortamında yaşarlar. Buranın sıcaklığı bazen 0'ın birkaç derece üstüne çıkabilir" dedi.
KENDİLERİ İÇİN DOĞAL ANTİFRİZ ÜRETİYORLAR
Örümcekler ektotermik yani soğukkanlı hayvanlar. Kendileri vücut sıcaklığı üretmiyor ve dış ortamın sıcaklığı düştüğünde metabolizmaları yavaşlamaya başlıyor. Uetz, "Buna rağmen daha ılık günlerde örümceklerin ve böceklerin hareketlendiğini görmek çok sıra dışı bir durum değildir" diye konuştu.
Uetz, bazı örümceklerin gizli bir silahı olduğunu belirterek, "Serin sonbahar gecelerinde, vücutlarının içinde buz kristallerinin oluşmasını önlemek için antifriz benzeri özel bir bileşik üretiyorlar. Donup buz kitlesine dönüşmeden bahara ulaşabilmek için çok faydalı bir numara" ifadelerini kullandı.
KAPLUMBAĞALAR KIŞ GELİNCE DAHA DA YAVAŞLIYOR
Kış denince bir diğer ilginç örnek de kaplumbağalar... Hepimizin bildiği gibi kaplumbağalar dört mevsim yavaşlıklarıyla ünlü hayvanlar ancak kış yaklaştığında vitesi iyice düşürüyorlar.
Doğu kutu kaplumbağası gibi bazı türler toprağa gömülüp kabuklarının içine çekilip brumasyon adı verilen bir tür uyku haline geçiyor. Bu süreçte yiyip içmeyen kaplumbağalar, vücutlarında birikmiş yağları yakarak hayatta kalıyor.
Boyalı kaplumbağalar kışı, içinde yaşadıkları su kütlesinin dibinde geçiriyor. Bu sayede suyun yüzeyi buz tutsa bile donmaktan kurtuluyorlar. Kaplumbağalar da örümcekler gibi ektotermik canlılar olduğundan, vücut sıcaklıkları içinde bulundukları suyun sıcaklığıyla eşitleniyor ve dolayısıyla soğuk sorun olmuyor.
SOLUNUM ŞEKİLLERİ DE DEĞİŞİYOR
Kaplumbağalar normalde hava solunumu yapıyor. Ancak kış aylarında sudaki oksijeni alıp karbondioksiti de yine suya verebilecek bir özelliğe sahipler. Ontario'da bulunan Laurentian Üniversitesi'nden biyolog Jackie Litzgus, "Ektotermik hayvanlar soğudukları zaman çok fazla oksijene ihtiyaç duymazlar. Dolayısıyla sudan aldıkları kadar oksijen kışı atlatmaları için genelde yeterli olur" diye konuştu.
Kaplumbağaların suda oksijen alıp karbondioksit verme işini, deri yüzeyine yakın noktalarda, ağız içinde ve kloakta (dışkılamaya ve üremeye yaran açıklık) bulunan özelleşmiş kan damarları üstleniyor.
"BU BENZERSİZ BİR ŞEY"
Ve bal arıları... Hava sıcaklığı düştüğünde Avrupa bal arıları kovanlarının yolunu tutuyor. Kovanın içinde kümelenen arılar, uzun kış ayları boyunca hareket halinde kalıyor.
Arıların gizemli davranışlarına odaklanan "Piping Hot Bees & Boisterous Buzz-Runners: 20 Mysteries of Honey Bee Behavior Solved" kitabıyla tanınan Cornell Üniversitesi biyoloji uzmanı Thomas Seeley, "Bu benzersiz bir şey. Kış aylarını kendilerini sıcak tutarak geçiren başka hiçbir böcek yok" dedi.
Bu süreçte işçi arılar kraliçenin etrafını sarıyor ve hava sıcaklığındaki dalgalanmalara paralel olarak kümenin kompozisyonunu düzenliyor. Arılar uçuş sırasında kanatlarını hareket ettirmek için kullanılan iki kas topluluğunu izometrik olarak sıkıp gevşeterek ısı üretiyor. Seely, "Enerjilerini hareket etmek ya da başka bir şey yapmak için değil sadece ve sadece ısı üretmek için harcıyorlar" dedi.
EN DIŞTAKİ ARILAR BİLE SICAK KALIYOR
Kümenin merkezinde yer alan kraliçe en sıcak ve konforlu noktada bulunuyor ancak en dış çeperlerdeki arılar bile donmuyor. Hava soğudukça arılar merkeze yaklaşıyor; bu sayede hem izolasyon güçlenmiş hem de sıcak tutulması gereken alan küçültülmüş oluyor.
Seely, "Battaniye de dediğimiz o kalın dış katmandaki arılar kendi sıcaklıklarını 10 santigrat derecenin üzerinde tutmayı amaçlıyor. Bu sıcaklık hayatta kalmalarını sağlıyor" dedi.
Bu stratejinin ardında aylar süren bir planlama süreci yatıyor. Her yerin çiçeklerle kaplı olduğu ilkbahar ve yaz aylarında arılar, kovanın kışı sağ salim geçirebilmesi için 40 kilogramdan fazla bal üretip depoluyor. Üstelik arılar kovanın yerini de dikkatle seçiyor. Genelde ağaç kovuklarının tavanlarına kovan yapılarak nispeten ılık bir mikro ortam elde ediliyor.